Kars; Doğu ile Batı arasındaki sınırda, Anadolu ya açılan bir kapı olarak, Urartular, Selçuklular, Ermeniler, Ruslar ve Osmanlılara ev sahipliği yapmıştır. Stratejik konumu nedeniyle, birçok savaş görmüş, ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin, kültür, sanat ve müzik merkezi olmuştur. Kışın büründüğü bembeyaz örtüyle, masalsı bir sahneye dönüşen tarihi şehir, günümüz tüketim dayatmalarına karşı direnmektedir.
Etkilendiği toplumlar ile içerisinde barındırdığı hayvancılık kültürünün bir yansıması olarak, şehir merkezinde, büyükbaş hayvanların satıldığı hayvan pazarı oluşmuş ve yılar boyunca bu faaliyet devam etmiştir. Burada kurulan pazarda; yurdun birçok köşesinden gelerek büyükbaş hayvan alan, bunun ticaretini yapan hayvan alıcıları ile buradaki büyükbaş hayvanları pazarlayan satıcı konumundaki yerli halk bulunmaktadır. Kışın sabahın erken saatlerinde, dondurucu soğukta, çevre köylerden hayvanlarını satmaya getiren hayvan sahipleri, buradaki pazar meydanında yaklaşık 2 saatlik zaman diliminde ürünlerini sergilemekte ve satış için beklemektedirler. Dışarıdan mal almaya gelen tüccarlar ise büyük bir titizlikle hayvanları seçmekte ve sahipleri ile kıyasıya pazarlığa girmektedir. Ayrıca, alıcı ile satıcı arasındaki bağlantıyı sağlayan simsarlar ile hayvanların bakımından sorumlu çobanlarda meydanın aktörlerindendir. Pazar için kurulan meydan, insana dair birçok hikayeyi bünyesinde barındırmaktadır. Hayvan pazarı, yıl boyunca Cumartesi – Pazar hariç, hafta içi her gün açılmaktadır. Portfolyo da yer alan fotoğraflar, ocak ve şubat aylarında kış mevsiminde yapılan çekimlerdir.


















Commentaires